Fall From The Sky

Perhiz Bitti!

Rafet Arslan'ın "Fall From The Sky" adlı albüm projesini hep birlikte hayata geçirmek için desteklerinize ihtiyaç var!

Gelen destekler: albüm çalışmaları, stüdyo kiralama, ekipman, mix&mastering, klip, albüm kapağı için kullanılacaktır.  

Projeye destek olmak için, sizler için sunduğumuz ödüller dışında 

Kampanya sayfasını paylaşabilir, sosyal medyadan projenin tanıtımına yardımcı olabilirsiniz. 

 "Fall From The Sky" hakkında fikir edinmek için, Arslan'ın yeni teklisi "Denizsiz Martılar" üzerine söylediklerini ve teklinin ortaya çıkış sürecini okuyabilirsiniz.

Zihninin içinde kendisinden bile habersiz oluşan şiirleri okuyan Rafet Arslan, bu duygusal provokasyonla başlamıştır müziğe. Her ne kadar şiir mırıldandığını, okuma yaptığını dile getirse de esasında müziğin imgesine uygun düşen kelimeleri canlı olarak sayıklamaktadır dinleyiciye. Denizsiz Martılar 1 Mayıs 2022’de Tamar Records etiketiyle tüm dijital platformlarda yerini aldı.

Denizsiz Martılar belki de kozmosun ortasında yitik ve çaresiz kaldığımız bir anın şarkısı. Pandemi sıkışmasında Hasan Paşa’da yalnız bir evde sabahtan viski, bira içmeye başlayarak Cenk Taner’i dinleyen Rafet Arslan şarkının doğuşunu şöyle anlatıyor:

“O dönemde gizli bir hesaptan Twitter’daki görmek istediğim insanın hesabını, adresini izlemeye başlamıştım ve o Metin Kurt yalnızlığı ile ilgili Cenk Taner’in gönderisini paylaşıp altına da “Her şey Sermaye için Sevgilim” ve “Metin Kurt yalnızlığı” beni ifade ediyor diye paylaşmıştım. Altına da “gel beraber yalnızlıklar aşılır” falan, o da herkes kendi yalnızlığına gibi bir şey yazmıştı. Etkilenmiştim, oturdum bir şiir yazdım. Şiirin adı tam neydi hatırlayamıyorum. Olayın üstünden yaklaşık iki sene geçtikten sonra sevgili Ömer Erciyes, müzisyen arkadaşım, Karaburun’daki gitar stüdyoları Mandala’daki bir konsere beni davet etti. Hatta o gün İzmir’de olan avangard sürrealizm kolaj seminerini erken başlatıp erken bitirdik. Hayali beni araçla aldı ve Mandala’ya gittik. Oradaki üç İranlıyı hem dinledik hem de sohbet ettik. Onlar İran’daki sosyalist hikayelerden bahsettiler. Ben Şeyh Bedrettin’i anlattım. Sonra bir aşk mevzusu döndü, sonra bir baktık ki yukarıda stüdyodayız ve yedi sekiz dakika gibi bir sürede benim yazdığım şiirin serbest doğaçlaması ve onların o an hissettiklerini aktardığı tuhaf bir skapunk şarkısı çıktı. Doğaçlama demiştim Ömer düzeltti beni “Hocam bu an kaydı”. Bunun da bir lirizmi var; anın kayması ile ilgili. Tuhaf.”

Şarkıyı bitirdikten sonra Cenk Taner’e ulaşmaya çalışan Rafet Arslan bu durumla ilgili de yine şarkıdan bir kesit veriyor: “Martılar ya bunlar, belki bir kıtadan bir kıtaya atlar.