ŞAİR DEDEM/FAİK BUCAK HAKKINDA
Türkiye’de yeni kurulmuş olan cumhuriyet açısından, en son 1938 Dersim ayaklanmasının ardından Kürt sorunu artık bitmişti. Çiçeği burnunda cumhuriyeti idare edenler önce Kürtlerden destek almış sonra da onları yok sayarak Türk milliyetçiliği üzerine kurulu bir devlet inşa etmişlerdi.
Kürtler açısından ise bu dönem uzun bir sessizlik döneminin başlangıcı olarak tarihe geçecekti.
Sessizliklerine ve örgütsüz olmalarına rağmen devletin gizli ajandasında Kürtler bir 'sorun' olarak yer almaya devam etti. Devlet zulüm düzeyine varan çeşitli uygulamalarla Kürtlerin temel haklarını unutturmaya çalıştı.
Tüm dünyada yaşanan ulusal kurtuluş savaşları dört parçaya bölünmüş Kürtleri de etkiledi sonunda ve her parçada bir hareketlilik başladı.
Türkiye’de SESSİZLİĞİN SONUNDA ilk kımıldanmalardan biri de Türkiye KDP’sinin kurulmasıdır.
Bu belgesel de bu partinin genel başkanı olan FAİK BUCAK hakkındadır.
Çok genç yaşta devletin parmağı da olduğu düşünülen bir cinayete kurban gitmiş olan, bazılarının Kürt Hâkim dediği ama uzun yıllar hâkimlik mesleği yerine avukatlık yapmayı tercih etmiş olan ve kısa ömrünü halkının 'uyanışına' adayan Faik Bucak hakkındadır.
Aynı zamanda Kürtler için ateşli şiirler yazan ŞAİR DEDEM Faik Bucak hakkında...
Kırklı yıllarda Kürt öğrencilerin buluşma noktası olan İstanbul Vezneciler’deki Dicle Talebe Yurdu, hiçbir sebep yokken (27 Mayıs 1960 darbesi bahane edilerek) önde gelen Kürt aydınların ve aşiret ileri gelenlerinin toplanıp sürgüne yollandığı Sivas Kampı ve sonrasında yaşanan 55’ler Olayı ve bildirisi gibi bugüne ışık tutabilecek çeşitli dönüm noktaları da ilgilendiğim konular arasındadır.
Kendi dedemi tanıma, onun KENDİ SESİNDEN ŞİİRLERİNE ulaşma ve o günleri anlama çabamdır biraz da bu belgesel ve Kürt sorunu hakkında bir hafıza çalışmasıdır.
ÖZVERİLİ BİR EKİPLE YOLA ÇIKTIK
Uzun zamandır aklımda olan bu film için sonunda geçen yıl Eylül ayında ilk çekimlere başladık.
Dönemin tanıklarıyla pandemi koşulları el verdikçe buluşup çekimler yaptığımız ilk yılımızı doldurmak üzereyiz.
Küçük ama güvenilir bir ekiple çalışma şansı bulduğum için filmin geleceği hakkında çok umutluyum.
Görüntü yönetmenimiz Meryem Yavuz, bol ödüllü filmlerin arkasındaki isimlerden biri. Çok sayıda filme SES veren Mîr Mustafa Baydemir de filmin seslerini kaydediyor. Filmleriyle bilinen Özkan Küçük ise filmin hem yapım işleri hem de kurgusunu üstlendi. Bu özverili ekibin yanı sıra; dedeme olan merakım ve ailemin destekleri, temel motivasyon kaynaklarım arasında yer alıyor.
Elbette takıldığım her konuda hafızasına sürekli başvurduğum babam Serhat Bucak da danışmanımız olarak bu çalışmanın ekibinde özel bir yere sahip. Babam, geçtiğimiz Nisan ayında yayınladığı 'Kürt Hâkim/Faik Bucak'ın Yaşamı' isimli kitabıyla da Kürtlerin yakın tarihi hakkında ihtiyaç duyulan bir kaynağa da imza attı.
Yaklaşık 15 yıl önce Almanya macerama son verip Diyarbakır'a yerleştiğimden beri bu filmi düşünüyorum. Ancak araya hep başka çalışmalar girdi. Belki de biriktirmeye ihtiyacım vardı. Şimdiye kadar yaptığım görüşmeler ve araştırmalarım VE DE SIKÇA KARŞILAŞTIĞIM GERİ BİLDİRİMLER bu filmin önemli bir boşluğu dolduracağını gösteriyor bana.
Yola çıkarken kişisel olarak önemsediğim biriydi dedem. Oysa babamın kitabına gösterilen ilgi ve belgeselle ilgili aldığımız geri bildirimler gösteriyor ki Faik Bucak, yaşamı ve yaptıklarıyla, bunca yıl sonra bile toplumsal ve siyasal olarak önemsenen bir karakter.
NE DURUMDAYIZ?İyimser bir yaklaşımla belgeselin bütçesi yaklaşık olarak 150 bin lirayı buluyor.Bir yandan film fonlarına ve alternatif fonlara başvurular yaparken bir yandan da eldeki imkânlarla çekimlere başladık. Eldeki imkânlar, ailemin (Faik Bucak'ın çocukları ve kızkardeşi) ve yakın dostlarımızın katkılarından oluşuyor. Bu kampanyayla hedeflediğimiz desteği sağlayabilirsek yeni bir fon bulana kadar filmin çekimlerine devam edebileceğiz. Kampanyanın başarısının sadece parasal değil aynı zamanda moral ve enerji diye bir karşılığı da var bence. Çok sayıda insanın filme inanması ve filmin yapılmasını arzulaması, filme devam ederken çok kıymetli bir motivasyon kaynağı olacak benim için.NASIL DESTEK OLABİLİRSİNİZ?Öncelikli olarak filme inanan herkesin
'benim yapacağım küçük katkı ne işe yarar ki?' diye düşünmeden kendi imkânları ölçüsünde katkıda bulunması önemli.
Zaten kitlesel yolla kaynak oluşturmanın özelliği de bu; çok sayıda kişi azar azar katkıda bulunarak bir fikrin parçası oluyor ve onun harekete geçmesini sağlıyor.
Doğrudan katkılarınızın yanı sıra dolaylı katkılar da çok önemli. Kendiniz yapamasanız da filme destek olabilecek birilerine projeyi ulaştırabilirsiniz. Böylece film kampanyası için bir hareketlilik oluşmasına katkıda bulunmuş olursunuz.
Filmin jeneriğinde filmin yapımına katkıda bulunan kişiler olarak yer alacaksınız. Dilerim bu isimlerin çokluğundan dolayı uzuuuun bir jeneriği olur filmin :)))