Pandemiyle birlikte dünya üzerindeki tüm insanların toplu olarak en fazla belirsizlik yaşadığı dönemdeyiz. Motivasyonu yüksek tutmak, ölüm vadisine düşmeden inandığımız fikirler için zorluklara rağmen çalışmaya devam etmek girişimciliğin altın kuralı elbette fakat içinde bulunduğumuz pandemi süreciyle birlikte motivasyon ve azmi yüksek tutmak hiç bu kadar önemli olmamıştı. 2020 yılının beklediğimiz gibi gitmeyeceği artık kesinleşti, bir değişim yaşıyoruz ve bunun nasıl sonuçlanacağını bilmiyoruz. Pandemiyi veya devletlerin verdiği kararları kontrol edemeyiz fakat kendi şirketimizin kontrolü hala bizim elimizde. Bu şekilde belirlilik ortamı yaratıp, motivasyonumuzu düşürmeden çalışmaya devam edebiliriz.

Peki girişimciler Covid-19’un negatif etkilerinden nasıl korunabilirler ve ne gibi aksiyonlar almalılar? Çoğu girişimci gelirleri düştüğü için harcamalarını kıstılar. Bunun yanı sıra pandemi dönemini fırsat olarak görüp büyümeyi tercih edenler de oldu ürünlerini ve servislerini daha iyi hale getirmek için boşluktan faydalananlar da. Pek çok teknoloji girişiminin danışma kurulunda yer alan girişimci ve mentor Steve Mcleod’a göre satış ve pazarlama bütçelerini kısmak pek akıllıca değil çünkü gelir yaratmada zorlanılan bugünlerde onlar sizin gelirinizi pozitif etkileyecek harcamalar fakat ‘olsa güzel olur’ dediğiniz harcamaları pandemi döneminde ikinci plana atabilirsiniz. Bunun yanı sıra mevcuttaki müşterilerinizin de büyük kısmının harcamalarını kıstığını düşünürseniz, onlarla daha yakın bir iletişim halinde olmanızın önemi her zamankinden fazla. Telefon konuşmaları veya mail yoluyla farklı sektörlerdeki müşterilerinizle direk iletişime geçerek bu dönemin onlar için nasıl geçtiğini ve ihtiyaçlarını anlamanız size hem ürününüzü ve/veya hizmetinizi pivot etme fırsatı sağlayacak hem de mevcut müşterilerinizin devamlı sizi bırakıp gitmelerini önleyecek. Kısacası girişimcilik yolculuğunun en başından beri önemle vurguladığımız değer öneriniz her zamankinden net olmalı ve kafamızda hep şu soru olmalı, ‘Müşterilerime en iyi hizmeti nasıl verebilirim?’

Yardım etmek için orda olduğunuzu müşterilerinize hissettirin. Girisimciliğin temeli de bu zaten. Çoğu girişimci insanlara yardım etmek için girişimlerine başlarlar, dünyanın daha iyi bir yer haline gelmesi için ürünler ve hizmetler geliştirirler. İnsanlara paraları karşılığında iyi bir değer önerisi sunduğunuz sürece satış yapmakta kötü bir şey yok. Şu an belki girişimcilerin en agresif satış yapma zamanları.

Korona’nın tedavisinin hala bulunamaması ve beraberinde gelen ekonomik belirsizlik hepimizin psikolojisinin sınırlarını zorluyor fakat yazının başında da belirttiğimiz gibi girişimciler olarak hepimiz en azından kendi şirketimizin bulunduğu dört duvar arasında bir belirlilik ortamı yaratabiliriz. Kendinize sorun, sizin için önümüzdeki 30 günün belirliliği ne ifade ediyor? Satışlarınızı arttırmak mı, ürününüzü pandeminin getirdiği şartlara göre pivot etmek mi? Masrafları kısıp beklemek mi? Olabildiğince fazla müşteriyle konuşup geri bildirim almak mı? Bunları düşünüp, mükemmel fakat işlemeyecek bir plandan ziyade aksiyona geçirebildiğiniz iyi bir plan yapabilirsiniz.

Elinde en çok nakdi olan şirketlerin şu dönemde yaşamaya devam etmeleri daha muhtemel. Bu durumda da elimizdeki nakdi neye göre harcayacağız sorusu da sıradaki soru oluyor. Vakit gerçek ihtiyaçları önceliklendirip, ‘olsa güzel olur dediğimiz’ ikincil ihtiyaçları biraz ertelememizin vakti bize sorarsanız. Ayrıca fon arayışında olan girişimler için pandemi döneminde en etkili yöntemin kitlesel fonlama olduğunu da hatırlatmak isteriz. Herkes evden çalışırken, kitlesel fonlama platformları üzerinden başlatacağınız iyi hazırlanmış bir kampanyayla aradığınız fona ulaşmanız çok daha olası. Fongogo olarak tam da bu dönemde yaşam mücadelesi veren lokal işletmelere katkıda bulunabilmek için Cansuyu Modeli’nin lansmanını yapmıştık. Lokal bir işletmeyseniz Fongogo üzerinden cansuyu kampanyası başlatarak, girişimciyseniz destek projesi başlatarak aradığınız fona ulaşabilirsiniz.

Toparlamak gerekirse, yapabildiğimizin en iyisini, en uzun süreyle, en fazla insana ulaşarak yapabilmeliyiz. Girişimimizi hayalden gerçeğe dönüştürürken ki azmimizi korumalı yola neden çıktığımızı, değer önerilerimizi, insanlara sağlamak istediğimiz faydaları sık sık kendimize hatırlatmalıyız. Bu şekilde kendimizi ve gerekiyorsa müşterilerimizi motive edip bu belirsiz ve zor zamanların geçiciliğini kavramalıyız. Her kriz gibi bu kriz de bitecek ve daha dingin günlere uyanacağız. Ofislerimize ve iş seyahatlerimize gidip coşkuyla güzel gelişmeleri kutlayacağız. Şuan için yapmamız gereken sadece buna inanmak ve durumu kabullenip yapabileceğimizin en iyisini yapmak.

Sağlıkla kalın,

Fongogo Ekibi