film nerede geçmektedir?
film, istanbul'un bir mahallesinde geçmektedir.
Film 90’lar sonu, İstanbul’un bir mahallesinde geçmektedir.
Bizi anlatmak istediğimiz hikayeler, sinemaya olan tutkumuz ve üretmek için birbirimizde bulduğumuz heyecan bir araya getirdi. Hayattaki yolu sinemayla kesişmiş, onun gücü karşısında hayranlık duymuş ve bir daha da bırakamamış bir grup sanatçıyız. Hikayelerimizi görünür kılmak bizim en büyük motivasyonumuz.
Deniz Üğütgen, Yönetmen/ Senarist
Berkay Zihni, Görüntü Yönetmeni
Nazlıcan Doğan, Sanat Yönetmeni
Zeynep Ceren Özden, Yapımcı
Öykü Öztürk, Yapımcı
Gizem Sert, Yapımcı Asistanı
Mervenur Yazıcı, Yönetmen Asistanı
Fırat Arslan, Cast Direktörü
Emre Turan, Ses Yönetmeni/ Boom Operator
Aksu Nartur, Ses Yönetmeni
Berke Günaydın, Işık Şefi
Rana Önoğlu, Kurgucu
Elif Durakcı, Devamlılık Asistanı/ Senaryo Süpervizörü
Eylül Kalacı, Fotoğrafçı
Deniz Korkmaz, Makyöz
Nehir Yılmaz, Kostüm Şefi
Feyzullah Ünnü, Prodüksiyon Süpervizörü
Asya Küçükbasmacı, Çizer/Storyboard Tasarımı
“Benim payıma düşen terk edilmiş merdivenlerden inmektir
ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette.
Benim payıma düşen, anılar bahçesinde hüzünlü bir gezintidir.” satırlarıyla anlatır yeniden doğuşunu Füruğ Ferruhzad. Ben de çocukluğumun anılarına dönerken tanıştım bu şiirle, Füruğ’la, kadınlığımla ve Ezgi’yle aslında. Hafızamın terk edilmiş merdivenlerinden inerken, adımlarım ile temizlerken tozları, ulaştım anılar bahçesine ve Ezgi’nin küçüklüğüne.
Ezgi, benim hatırladığım ilk arkadaşımdı. Esmerdi; uzun, kahverengi, dağınık saçları vardı. Çok güzeldi yani belki de o kadar değildi ama küçüklüğüm onu hep çok güzel bulmuştur. Güzelliğinin yanında dünyaya bakış açısı da çok ilginçti.
Mahallemizin yanındaki mavi bir binaya el sallamak bizim ritüelimizdi. Aynı okula, senelerce aynı yoldan gittik. Her gün, sabah ve akşam o binaya el sallamak artık bir ritüelden de fazlasıydı, arkadaşlığımız tamamen o binaya bağlanmıştı. Ben Ezgi’nin hayaletlerine el sallayarak hayalet bir arkadaş yaratmıştım kendime. Kendi yalnızlığımı böyle bastırıyordum belki de; o kadar sosyal bir çocuk değildim hiçbir zaman.
Ezgi’nin bende yarattıkları, hafızama doluşmuş onlarca anı ve büyüdükçe mantığıma oturan yaşananlar böyle bir hikaye ortaya çıkardı. Ben küçük Ezgi’den etkilenip başka bir Ezgi yarattım, Ülkü ise küçüklüğümden uyarlayıp ortaya çıkardığım, senaryonun ortasına kadar ismi bile olmayan bir karakterdi. Sonradan her şey şekillendi demek de belki biraz yanlış olur. Ülkü’nün anıları, hafızası asla tam olarak şekillenemedi; aynı benim anılarım, benim hafızam gibi.
Hikaye; Ülkü’nün sisli hafızasına girdiğimiz, anılar bahçesinde gezindiğimiz bir yapıya sahip oldu bir anda. Sürekli değişen mekanlar, zamanda sıçramalar, asla tam olarak hatırlanamayan ve hiç unutulmayan diyaloglardan oluştu sis, kurabiye, ilham. Üç kadının birbirine ulaşmasını ve bu kadınların birbirlerine verdikleri ilham ile şekillendi.
Önce Ülkü, Ezgi ile tanıştı, ona bağlandı, yaşananlar Zehra kadar Ülkü’yü de etkiledi. Sonra Zehra Ülkü’ye ulaştı ve ondan hikayesinin aslını öğrenmek için yardım istedi; bir ilham talep etti ondan. Bu ilham sonucunda elinizde tuttuğunuz ve okumakta olduğunuz senaryo ortaya çıktı belki de.
sis, kurabiye, ilham kadınların ve lubunyaların günümüz dünyasında yaşadıklarının yine kadınlar ve lubunyalar tarafından gelecekteki kişilere aktarıldığını gösteren bir metin. Ekibimiz ile birlikte amacımız bu metni beyazperdeye yansıtmak ve ulaşabildiğimiz her kişiye göstermek.
Benim ilhamım Ülkü.
Benim ilhamım Ezgi.
Benim ilhamım Zehra.
"İçimde her zaman anlatmak istediğim hikâyeler vardır. Deniz bu iki genç kadının hikâyesini benimle paylaştığında anlatmak istediğim, içimden çıkmaya çalışan diğer kadınlarla benzer olduğunu fark ettim. Geçmişten günümüze kümülatif biriken kırgınlıkları taşıyan gençlerin, dertlerini paylaşmaları bence önceki nesilden insanlar için de önemli olduğunu düşünüyorum." - Zeynep Ceren Özden, Yapımcı
"Senaryoyu ilk okuduğumda Ezgi'de de Ülkü'de de tanıdığım birçok kadından izler gördüm. Deniz’in kaleminde bu iki kadının hikayesi hem güçlü bir anlatıya hem de büyülü bir dünyaya kapı açtı zihnimde. Bu sebeple benim için bu projenin bir parçası olmak aynı etkiyi seyirciye sunabilmek için çabalamak demek. Kadınların dertlerini; kardeşlik ilişkilerinden arkadaşlığa, queer kimliklerinden büyüme hikayelerine uzanan bir düzlemde ele almanın samimi ve çok katmanlı bi hikaye oluşturmak açısından önemli olduğunu düşünüyorum." - Nazlıcan Doğan, Sanat Yönetmeni
"Farklı kadınlık deneyimlerinin kesişim noktalarından doğan Sis, Kurabiye, İlham büyülü olduğu kadar sahici. Ülkü, Zehra ve Ezgi; birbirlerinin gerçekliklerinde kendi öykülerini bulan, soruşturan, yeniden üreten kadınlar. Onlar ilhamlarını birbirinden, ben de ilhamımı Deniz başta olmak üzere birlikte çalıştığım kadınlardan aldım. Sis, Kurabiye, İlham'ın nice kadının daha ilhamı olabileceğine inanıyorum."- Öykü Öztürk, Yapımcı
"İlk aşamada beni filme çeken tabii ki de senaryo ve Deniz'in bu konuda verdiği güven oldu. Senaryonun gerek birden fazla katmandan oluşması, gerekse kadın mücadelesini ve kuir dayanışmasını temel alması günümüz Türkiye'sinin koşullarını düşündüğümüzde paha biçilemez. Böyle kıymetli bir senaryo yazmanın getirdiği birçok risk de var tabii ki. Ancak biz ekip olarak bu riskleri bir kenara itiyoruz ve "sektörün" bize dayattığı koşullara rağmen ortaya bağımsız bir iş çıkarabilmek adına büyük heyecan duyuyor, aklımızdaki fikirleri en iyi haliyle sunmak için elimizden geleni yapıyoruz." - Berkay Zihni, Görüntü Yönetmeni
"Bana bu proje ilk teklif edildiğinde Deniz zaten tanıdığım biri olduğundan yazdığı işe güvenim tamdı. Senaryoyu okuduğumda da beklentilerimi aştı. Ögrenci seviyesinde bir senaryo beklerken çok daha profesyonel bir şey ile karşılaştım. Anlattığı şeyleri kadın kardeşliği ve queer dayanışması açısından çok değerli buluyorum ve bence bu tarz anlatıların günümüzde çok desteklenmemesi bu projeyi çok daha değerli kılıyor." - Emre Turan, Ses Yönetmeni
"Sesini duyurmak yolunda atılan her adım yapılan her iş çok ayrı çok özel. Birçok kişinin kendinden izler görebileceği, hayatın içinden iki kadının hikayesi.Bence bu izlerin her biri bir hikayeyi özel kılar ve yaptığımız işi de farklı kılan bu. Çünkü her ayrıntımızla, her acımızla, her sevincimizle görülmeyi, duyulmayı hakediyoruz. Yaşadıklarım ve diğer kadınların yaşadıkları hiçbiri küçük değil, hepsi çok büyük. Bu ekiple bunu yansıtacak olmak ise çok heyecan verici." - Mervenur Yazıcı, Yönetmen Asistanı
film, istanbul'un bir mahallesinde geçmektedir.
26.11.2023
30.10.2023
15.10.2023
14.10.2023
8.10.2023
6.10.2023
6.10.2023
6.10.2023
6.10.2023
6.10.2023
Projenin ilk yorumunu yapmaya ne dersin?