Kısa Film: POLİGALA

Projenin Kısa Bir Özeti

• Merhabalar, ben Süleyman KUN. İstanbul Aydın Üniversitesi Drama ve Oyunculuk bölümü 4. sınıf öğrencisiyim. Bir yandan oyunculuk kariyerimi yürütürken bir yandan da senaristlik ve yönetmenlik kariyerimi inşaa etmek istiyorum. Bu projeyi hayata geçirirken okuldaki hocalarım yorumlarıyla ve sınıf arkadaşlarımla beraber yapılan çalışmalar sonucu, projenin yetkinliğini arttırarak şekillendirmekteyim. Daha önce iki tane dizi projesi, bir tane kısa tiyatro oyunun metnini yazdım. Çeşitli kamera önü ve set arkası çalışmalarının yanı sıra birden çok tiyatro oyununda da oyunculuk yaptım.  Bu kısa filmle beraber bu serüveni taçlandırmak istiyorum.   

• İstanbul’da doğup büyümüş olan Ali (24), otostop çekerek çıktığı Mardin yolculuğu sırasında  içinde hissettiği aidiyetlik duygusuyla arabadan inip yerden aldığı bir avuç toprak ile kendi gerçeğini öğrenmeye başlayacaktır. Şehrin merkezine geldiğinde ise daha önce hiç yaşamadığı bazı duyguları tetikleyen klise çanı ve ezan sesi onu bu coğrafyaya sıkı sıkıya bağlamaya başlar. Burda geçirdiği zaman içinde onun için yaşanmamış hatıralar gün yüzüne çıkmaya başlayacaktır. Topladığı toprak taneleri daha sonrasında hayatının eksik olan büyük bir bölümüne ışık tutacaktır. Şehri gezerken duyduğu bir koku ile girdiği bir mekanda yaşayacağı garip olaylardan sonra orta yaşlı iş yeri sahibinin “hoş geldin” demesiyle birlikte kendini terk edilmiş bir köyde bulur. İçini kaplamaya başlayan bir huzursuzluk ve tanıdık gelen bir evin önünde durduran his ile gözünde geçmişine dair fotoğraf kareleri belirir. Bu süreçler boyunca kaldığı pansiyona döndükten sonra biriktirdiği toprağa şekil verirken yarattığı adama “sen kimsin?” Sorusunu sormasıyla birlikte kim olduğunu anlar. Yarattığı kişi   aslında  Ali’nin hatırlamaması gereken gerçekliğidir. 

• Proje içerisindeki senaryoda toplumsal bir normun birey üzerindeki etkisi ele alınmaktadır. Kahramanın isminden ve hikayenin geçtiği yerden de anlaşılacağı gibi sembolik bir yaklaşım kullanılmıştır. Bunun nedeni hikayede geçen coğrafyada değil bu olayın dünyanın her yerinde yaşanabileceğine dikkat çekmektedir. Mardin’in tarihsel serüveninden yararlanarak. Topraksı dokusunun ve maneviyatının yaratım sürecinde etkisi altına alan bir efsunun görselliğinde seyirci karşısına çıkartmayı planladığım bu projede, hiçbir kimlik ve inancı aşalanmadan, doğrudan anlatımla aktarılmaktadır. Projenin içinde bulunan imgesel yaklaşım sayesinde izleyicide tek bir fikri dayatmak yerine kendi yaşamlarından çıkarım sağlaması hedeflenmektedir. Gizemli bir yaklaşımla hikayeyi güçlendirilerek seyirciyi finale taşıyacağımız bu kısa filmde, izleyicinin Mezopotamya’da geçen bir yolculuğa davet ederken, sahnelerin içerisine yerleştirilen tohumlarla  düşünmeye itmek hedeflenmektedir.  Eşcinselliği parlatmak ya da aşalamak yerine hissedilen duygular ve babanın temsil ettiği normlar arasında gerçekleşir. Kavga sahnesinin şiddet görüntüsünün ön planda olduğu bir çekim açısı yerine, özgürlüğün yok oluşunu ön planda tutarak nefret söyleminin istenmeyen sonuçlarını göstermektir.  Final sahnesinde karşımıza çıkan gömme sahnesi aslında sevgilisine yapmadığı son görevidir. Hiç hatırlanmayan zaman yaşanmış bir zamanımıdır? 

• Bu projeye destek sağlamanızla, yaşanan bu durumları gözler önüne sererek toplumun bu konuda hassasiyet kazanmasını hedeflemekteyiz.