DOĞANIN DUYGUSAL HALİ

BİZ KİMİZ NE YAPIYORUZ?

Ben Mustafa KIRAY, 76 yaşındayım. Eski bir maratoncuyum, halen hafta sonları ve özel günlerde günde 80 kilometreyi bulan doğa yürüyüşleri yapıyorum. Bu yürüyüşlerde Mehmet TUNCER, Seda ŞENGÜL ve İmera FARAH bana eşlik ediyorlar. Bazen başka şehirlerden gelen dostlarla da doğa yürüyüşleri yapıyorum. Likya Yolu onaylı dünya rekortmeniyim. İngiliz tarihçi Kate Clow tarafından keşfedilen 535 km’lik tarihi Likya Yolu’nu 14 günde yürüdüm ve Kate Clow el yazısıyla bu rekoru belgeledi.

Yurt dışında ve ülkemizde kısa filmler çekmiş ödüllü yönetmen Mustafa ÖZCAN ile bir belgesel film üzerinde çalışıyoruz. Yönetmen Mustafa ÖZCAN 6 aydır bizimle birlikte doğa yürüyüşlerine katılıyor. Yaşadığımız her zorluğa tanıklık ediyor ve kendisi de bir doğa yürüyüşçüsü haline geldi. Film benim hayatımdan yola çıkıp 76 yaşındaki bir insanın doğa yürüyüşü yaparak sağlıklı kalabilmesine odaklanıyor.

Sizden İsteğimiz filmimizi çekebilmemiz için maddi destekte bulunmanız. Bu parayla çekim yapacağımız kamerayı alacağız ve çekim sırasındaki harcamalarımızı karşılayacağız. Filmimiz Kültür Bakanlığı Kültürel Alanda destek kapsamında onaylanmıştır. Sponsor olmak isteyen firmalar vergi matrahından düşebilecekler.

Belgesel yapma fikri; “birbirinden farklı bu üç insanı bir araya getiren güç nedir” sorusuyla ortaya çıktı. Sorunun cevabını ararken bu insanları bir araya getiren birden fazla gücün olduğunu fark ettim…

Yaş, makam, mevkii, unvan, statü, fikir gözetmeksizin birbirinden farklı insanları bir araya getiren gücün, başlıca doğanın kendisi olduğunu gördüm. Yedi yaşındaki çocuğun, yetmiş yedi yaşındaki rehber tarafından bir rotada ilerlediğine ve arasında yarım asırdan fazla yaş farkı olan iki bireyin bu yürüyüşte aralarında oluşan birleştirici güce, hazza ve heyecana tanıklık ettim.

Bir diğer güç ise doğanın tedavi edici gücü. Yaptığım röportajlarda herkesin farklı sebeplerden kendini doğada bulduğunu tespit ettim. İçinde bulunduğu depresyon kurtulmak, yaşadığı büyük kaybın acısını hafifletmek, uzun yıllar ilaca bağımlı yaşamdan kurtulma isteği, geçmişin yükünü omzundan atma arzusu bu nedenlerden bir kaçı…

Bir diğer güç ise doğanın mutluluk, huzur ve haz veren gücü. Yürüyüşte olan hemen herkes, bir önceki gün yaşadığı her ne olumsuzluk varsa yürüyüş esnasında tüm bu olumsuz duygulardan temizlendiklerini, zihinlerinin dinlendiğini, huzurlu ve dingin hissettiklerini dile getiriyorlar.

Belgeselimizin hazırlık aşamasında birçok kez Mustafa Kıray, Seda Şengül ve Mehmet Tuncer’le doğa yürüyüşlerine katıldım. Yürüyüş esnasında her bireyin ayrı ayrı içlerindeki çocuksu sevince, heyecana ve huzura tanıklık ettim. Evrensel olan bu duyguların, en çok da birbirinden oldukça farklı yetişme ve yaşam tarzı olan bu insanların doğaya duyduğu sonsuz sevgi ve saygının, hemen herkesin içinde olan bu duygunun tetiklenmesi adına yansıtılması ve paylaşılması gerektiğine karar verdim.

Doğa yürüyüşü yapmanın, şehir içinde rakımı yüksek ve çoğunlukla ayak basılmamış yerlerden geçmenin heyecan veren bir macera olduğunu düşünüyorum. Yaklaşık 30 kilometrelik yürüyüşümüz sırasında neler yaşayabileceğimiz, nelerle karşılaşabileceğimizi bilmiyoruz. Karşımıza her an yaban hayvanı çıkması, yürüyüş esnasında oluşabilecek herhangi bir sakatlık, rotayı kaybetme ihtimali, avcıların ateş sonrası kurşunun isabet etme olasılığı, ani hava değişimleri, oluşabilecek anlık fiziksel tepkimeler (kramp, sıtma, hipoglisemi vb.) bunlardan bazıları. Yürüyüş sırasındaki doğal ve olası durumları yansıtmak bile bir filmin ögelerini taşıyor.